21 Aralık 2009 Pazartesi

Merak..

Hani sadece gökyüzüne dalarsınız, kafanızdan milyonlarca düşünce geçer ve sonra birden kim olduğunuzu ve nerde olduğunuzu hatırlarsınız da kafanızdakiler, orada dakikalardır aklınızdan geçenler, uçup gider tam da o anda.. işte sonra dersiniz neydi beni düşündüren böyle? hep merak etmişimdir bende kafamdan geçenleri.. kendi düşündüğüm ama sanki bir başkasının hayaliymişçesine beynimden uçup giden şeyleri.. bir kaybolmuşluk hissi yaratır bende bu. ve kaybolmayı -her nekadar yalnızlıktan nefret etsem de- severim. kaybolmak denildiğinde gözümün önünde canlanan görüntü çocukluğumun yaz aylarını geçirdiğim yalova'da akşam vakti bisikletini parketmiş yanına çömelmiş afacan bir kız çocuğudur. Etrafta sadece gözüne gözüne giren bir sokak lambası vardır. ve ben şimdi gecenin bi vakti kışlarını hep merak ettiğim o yazlık yerinde karanlığın kollarında soğuktan kıpkırmızı olmuş yanaklarımla yürümek isterim , hem büyümenin verdiği bir güvensizlikle hem de8 yaşındaki afacan kız çocuğunun içindeki uçsuz bucaksız bir güvenle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder